NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
سَهْلُ بْنُ
يُوسُفَ
قَالَ
حُمَيْدٌ
أَخْبَرَنَا
عَنْ
الْحَسَنِ
قَالَ خَطَبَ
ابْنُ
عَبَّاسٍ
رَحِمَهُ
اللَّهُ فِي
آخِرِ
رَمَضَانَ
عَلَى
مِنْبَرِ
الْبَصْرَةِ فَقَالَ
أَخْرِجُوا
صَدَقَةَ
صَوْمِكُمْ فَكَأَنَّ
النَّاسَ
لَمْ
يَعْلَمُوا
فَقَالَ مَنْ
هَاهُنَا
مِنْ أَهْلِ
الْمَدِينَةِ
قُومُوا
إِلَى إِخْوَانِكُمْ
فَعَلِّمُوهُمْ
فَإِنَّهُمْ
لَا
يَعْلَمُونَ
فَرَضَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
هَذِهِ
الصَّدَقَةَ
صَاعًا مِنْ
تَمْرٍ أَوْ
شَعِيرٍ أَوْ
نِصْفَ صَاعٍ
مِنْ قَمْحٍ
عَلَى كُلِّ
حُرٍّ أَوْ
مَمْلُوكٍ
ذَكَرٍ أَوْ
أُنْثَى
صَغِيرٍ أَوْ
كَبِيرٍ
فَلَمَّا
قَدِمَ
عَلِيٌّ رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ رَأَى
رُخْصَ
السِّعْرِ قَالَ
قَدْ
أَوْسَعَ
اللَّهُ
عَلَيْكُمْ فَلَوْ
جَعَلْتُمُوهُ
صَاعًا مِنْ
كُلِّ شَيْءٍ
قَالَ
حُمَيْدٌ
وَكَانَ
الْحَسَنُ يَرَى
صَدَقَةَ رَمَضَانَ
عَلَى مَنْ
صَامَ
Hasan el-Basrî'den;
demiştir ki:
İbn Abbâs bir Ramazanın
sonunda Basra minberinden hutbe okudu da; "Orucunuzun sadakasını
veriniz," dedi. Sanki halk daha önce (bunu) bilmiyordu. Sonra İbn Abbas:
"Burada Medine halkından kimler var? Kalkınız kardeşlerinize (fıtır
sadakasını) öğretiniz. Çünkü onlar Resûlullah (s.a.v.)'in bu sadakayı her hür
veya köleye erkek veya kadına, küçük veya büyüğe kuru hurma veya arpadan bir
sâ', buğdaydan da yarım sâ' olarak farz kıldığını bilmiyorlar" dedi.
Ali, (Basra'ya) gelip de
fiyatların ucuzluğunu görünce: "Allah size (nimetini) bollaştırdı. Artık
fıtır sadakasını her şeyden bir sâ yapsanız" dedi.
Hümeyd dedi ki: Hasan'
el-Basrî fıtır sadakasının sadece oruç tutanlara gerektiği görüşündeydi.
İzah:
Nesâî, zekât
İbn Abbâs (r.a.) Basra
valisiyken okumuş olduğu hutbede fıtır sadakasının kuru hurma veya arpadan bir
sâ', buğdaydan ise yarım sâ' olarak verilmesini Resûlullah (s.a.v.)'ın
emrettiğini söylemiştir.
Hz. Ali de Basra'ya
gittiğinde ordaki bolluk ve ucuzluğu görmüş, buğdaydan da bir sâ' vermenin daha
iyi olduğunu söylemiş ve onları bir sâ' vermeye teşvik etmiştir.
Humeyd'in ifâdesine
göre Hasan el-Basrî fıtır sadakasının sadece oruç tutması farz olanlara
gerektiği görüşündedir. Ona göre ergenlik çağma varmamış olan çocuklar için
fıtır sadakası vâcib değildir, Cumhur ise onun çocuklar içinde gerektiğini
söylemişler. Delilleri konuyla ilgili hadislerdeki "küçüğe ve büyüğe de
farz kıldı" sözüdür.
Nesâî, Ahmed b. Hanbel,
Ali b. el-Medînî ve Ebû Hâtim'e göre Hasan el-Basrî, İbn Abbâs'tan hadis
duymamıştır. Dolayısıyla bu hadis mürseldir.